Yunan mitolojisine göre, Zeus bir yarışma düzenler ve kendisine en değerli hediyeyi verene kenti
koruma görevini verecektir. Denizler, depremler ve atlar tanrısı Poseidon, Zeus’a diyardan diyara
uçarak gidebilen ve savaşlarda yenilmeyecek bir at armağan eder. Athena ise zeytin ağacını
vermek için yola koyulur. Kıyasıya bir rekabet içeren bu yarışma ikisi içinde önem arz etmektedir.
Çünkü ikisi de Zeus’a dünyanın en güzel ve en değerli hediyesini vermek isterler. Şüphesiz ki
dünyanın bir ucundan diğer ucuna uçarak gidebilen bir at mükemmel bir hediyedir. Ancak zeytin
ağacı daha da mükemmeldir. Zeus, diğer tüm tanrı ve tanrıçalar zeytin ağacının muazzamlığı
karşısında büyülenmiş ağacın kutsallığı karşısında dona kalmışlardır. Tüm kazanma hırsına
rağmen Poseidon bile zeytin ağacından o kadar etkilenmiştir ki, aralarındaki büyük çekişmeye
rağmen zeytin ağacının üstünlüğünü kabul eder. Bunun üzerine Athena zeytin ağacından bir dal
kırıp Poseidon’a verir ve öylece aralarındaki düşmanlık zeytin ağacının rakipsiz güzelliği
karşısında yok olur. O günden sonra Athena’nın ismi Atina kentine verilir. Tüm dillere de konu
olan düşmana zeytin dalı uzatmak deyimi de neredeyse tam da bu efsaneden gelmiştir. Çünkü
zeytin ağacı, düşmanın dahi kıyamayacağı güzellikte ve kutsallıktadır.